“Sarışın bir kurda benziyordu...
Ve, mavi gözleri çakmak çakmaktı... Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu... Bıraksalar, ince uzun bacakları üzerinde yaylanarak ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak, Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı” filan...
*
Sonra?
*
Afyon Çimento Fransız’a satıldı.
Ama biz satmadık...
Biz zaten
İtalyan’a satmıştık.
İtalyan da,
Fransız’a sattı.
*
Batıya ilerledik ardından...
*
Mustafa Kemal’i Uşak’a getiren treni, kiloyla hurdacıya sattık!
*
Denizli’ye gelince...
Tekstil firmalarını Alman’a, madenleri İspanyol’a, beyaz eşya fabrikasıyla kâğıt fabrikasını İtalyan’a verdik... Mısırlı bastı parayı, elektrik santralını söküp, Irak’a götürdü.
*
Ve, Manisa kurtuldu...
Pamuklu Mensucat’ın güzelim arsasını Hollandalı’ya sattık. İşsizlerin umudu olan Manisa Et Tavuk’un önce makinelerini söktük, sonra arsasını elden çıkardık.
*
E hadi...
Gözünüz Aydın!
Kuşadası Limanı’nı
İsrailli’ye vermiştik...
5 bin 413 emlağı da İngilizlere verdik.
*
9 Eylül’ü ve İzmir’i uzun uzun anlatmayayım, Yunan bankası malum.
*