Tarihi Voleybol
9 Şubat 1895'de Amerikalı William G Morgan tarafından bulunmuştur. Morgan
YMCA adlı bir dernek üyesi olarak gençlerin spor yapması için bu oyunu geliştirmiştir. Morgan, bu oyunu
basketboldan daha az fiziksel temas gerektiren bir oyun oluşturmak üzere basketbol,
tenis ve hentbolun bazı özelliklerini bir araya getirerek, Mintonette adlı oyundan ilham almıştır. Mintonette kapalı alanlarda oynanan, basketboldan daha az çaba gerektiren ve eski oyuncuların oynayabildiği, atletik bir spordu. İlk kuralları yazan Morgan, file (net) yüksekliğini 1.98 metreye kadar çıkarmış, saha boyutlarını 7.6×15.2 m olarak düşünmüştür ve bu yeni oyuna voleybol (volleyball) denilmiştir. Genellikle iki ayrı kelime voley bol (volley ball) şeklinde telaffuz edilir. Uluslararası federasyon (FIVB) 1947'de kurulmuş ve ilk Dünya Şampiyonası 1949 yılında erkekler, 1952'de kadınlar tarafından oynanmıştır.
Birinci Dünya savaşında Avrupa'ya gelen
Amerikalı askerler voleybolu tanıtmaya başlamışlar ve 1917 yılında YMCA üyesi Amerikalı askerler bu sporu Fransa'ya taşımışlardır. 1917 yılında Çekoslavakya'da oynanmaya başlamıştır. Aynı yılda oyun puanı 21'den 15'e düşürülmüştür. 1922'de her takım için üç vuruştan sonra topu karşıya atma kararı alınmıştır. 2001'de Filipinler'de topu belli bir açıyla yükselterek başka oyuncu tarafından vurulması şeklinde hücuma yönelik yeni bir stil geliştirilmiştir. 2009 yılında sahadaki oyuncu sayısı 9 oyuncuyla sınırlı tutulmuştur.
Voleybol 2008'de Hint adalarında oynanmaya başlanmış ancak her ülke oyun kurallarını değişik olarak belirlemiştir. Örneğin Asya kıtasında voleybol 9 kişiyle ve alçak filede oynanmıştır. Bir süre sonra voleybol popüler bir spor haline gelmiştir.
Oyuncuların mevkiileri Pasör: Smaçörlere pas çıkartan, servis karşılandıktan sonra genellikle ikinci topu alan oyuncudur.
Pasör çaprazı: Pasör servise geçtiğinde öne gelen ve genellikle uzun pasla hücum eden oyuncudur. 2 numara oyuncusu da denilebilir. Bu oyuncu 4-3 taktiğinde görev alır.
Smaçör: Hücum yapan oyunculardır, sahanın önünde bu görevde, 2 ve 4 numarada iki oyuncu bulunur.
Orta adamı: 3 numarada oynayan ve kısa, kurşun, arkaya dolanarak tek seferde vurulan paslarla hucüm eden elemanlara denir. Bu görevde 2 oyuncu sahada yer alır. Birisi servise geçtiğinde çaprazındaki öne geçer, bu nedenle 3 numaralı bölge sürekli hücum bölgesidir.
Libero: Oyunun en arkasında duran savunma oyuncusudur. 7 numaralı oyuncudur. Servis atamaz, blok yapamaz, smaç vuramaz. 3 m içinde hücum yapamaz, geriden zıplamadan hücum yapabilir. Takımdan farklı renkte (genellikle zıt renk) forma giyer. Formasında adının yanında 'L' harfi bulunur.
Pas Çeşitleri
- Kısa pas: 3 numara oyuncularına atılan pastır, hızlı hücumu sağlar ve karşı takımı savunması yerine yerleşmeden yakalama amacı taşır. Yüksekliği ve zamanlamasına göre; 3 numara oyuncusu, top pasöre ulaşmadan önce hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda havada olur, pasör topu oyuncunun eline atmak zorunda değildir.
- Uzun pas: Genellikle 4 ve 2 numara oyunculara atılan yüksek pastır.
- Geç Kısa Pas: 3 numara oyuncusu, topu almaya çalışır.
- Kurşun pas: 4 ve 2 numara oyuncularının hücumlarını hızlandırmak amacıyla atılan, file köşelerine doğru ve fileye paralel olarak atılan pastır.
- Normal pas: 3 numara oyuncusu, top pasöre giderken hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda zıplar, topla en yüksek noktada buluşup topa vurur.
Bazı Taktikler 5-1: Tek pasör, iki smaçör, iki orta adamı ve bir pasör çaprazıyla sahaya çıkılan taktiktir. Pasör arka alana geçtiğinde, öncelikli olarak bir savunma oyuncusudur. Top pasöre gelirse, pasör topu karşılar ve pası atmakla yükümlü olan oyuncu pasör çaprazı olur, aksi takdirde pasör 3 metre içine kaçarak pasını atar ve yeniden savunma pozisyonunu alır. Pasörün arkada olduğu pozisyon takımın 3 oyuncusunun hücum edebildiği, dolayısıyla güçlü oldukları pozisyondur.
Modern 4-2: İki pasör, iki smaçör, iki orta adamı ile oynanır. 4-2'den farkı, pasörlük görevinin arka alanda bulunan pasöre ait olmasıdır, öne geçen pasör, pasör çaprazı gibi oynar ve takım sürekli olarak üçlü hücum yapabilir.